9.07.2020

İntihar Düşüncesi Üzerine

  İntihar. Bu eylem gerek dinler gerekse toplumların ahlak anlayışları açısından tam bir tabu haline gelmiş ve lanetlenmiş durumda. İntihar düşüncesi olan bir insana olan yaklaşım bu insanı düşüncesini insanlarla paylaşmamaya iter. Bu fikrini mantık çerçevesinde masaya yatırmak isteyen birey duygusal ve dini açıdan itina ile yıllarca büyük uğraşlarla örülmüş bir duvar ile karşılaşır. Bu konu hakkında birkaç kez fikir paylaşımında bulunmayı denedikten sonra bunun hiçbir şeye faydası olmadığını fark eder. Yoğunluğu benliğinden taşan bu düşünceleri içinde yaşamaya karar verir. Bu sürecin sonuçları ise elinde sadece zihinsel buhranı kalıncaya dek herkesi , her şeyi kaybetmesine yol açar. Her şey ve benliği arasında uçurumlar oluşur.   Artık kendini sadece düşüncelerde var etmeyi başarabilene dek dışarıdan bakıldığında düzgün olarak tasvir edilemeyecek bir  yaşam sürer.

   

Cioran'ın bir görüşünden bahsedeceğim size. Cioran , intihar düşüncesinin insanları özgürleştirdiğini savunur. Dikkat edin intihar etmek değil , intihar düşüncesi.

İntihar düşüncesi olmayan bireyin elinde sadece yaşamak eylemi kalır. Yani yaşamayı o seçmemiştir. Yaşamak zorundadır. İntihar düşüncesi olan bireyin ise var olmak veya var olmamak kendi elindedir. Yani seçim şansı vardır ve yaşamayı seçmiştir. Bu açıdan baktığımızda bu düşüncenin varlığı bir insanı özgürleştirir ancak eyleme dökülmesi varlığını sonlandırır. 

Var olmayı seçerek gelmiyoruz bu dünyaya dolayısıyla varlığımızı sonlandırmakta gayet anlaşılabilir bir seçenektir. İntihar bazı toplumlarda, sosyal , ekonomik veya ailevi sebeplerin istenilen çizgide ilerlememesinden kaynaklanabilir ancak bu her şeyi yolunda giden bir insan intihar etmez demek değildir . Zihin ucu bucağı olmayan , en azından sınırlarını keşfedilebilecek düzeye gelmediğimiz bazı zamanlar muazzam işlediğini düşündüğüm bazı zamanlarda ise katlanılması güç bir virüs olarak gördüğüm mekanizma. Bazen sadece bu sesleri susturup en azından sessizliğin var olan sesinde huzur bulabileceğini düşündüğü için de sonlandırmak isteyebilir bir insan hayatını.

Kısaca özetlemek gerekirse Goethe'den bir alıntı yapmak istiyorum size :

"Niçin siz insanlar bir konudan söz etmek için , hemen , bu budalacadır, şu akıllıcadır , bu iyi , şu kötüdür demek zorundasınız! Bu ne anlama geliyor? Yargıladığınız eylemin içsel koşullarını araştırdınız mı? Eylemi bir zorunluluk haline getiren nedenleri kesin olarak belirleyebiliyor musunuz? Eğer öyle yapmış olsaydınız yargılarınızı öne sürerken bu kadar aceleci olmazdınız."

Kişisel bazda olay ele alındığında sevdiğiniz , değer verdiğiniz insanı kaybetmek istememeniz kadar doğal bir şey yoktur ancak her birey kendi seçimini yapmakta özgürdür. Onun için yapabileceğiniz en iyi şey konu hakkında fikrinizi belirtip , yargılamadan , onu ne kadar sevdiğinizi ona ne kadar değer verdiğinizi hissettirmek olacaktır ancak unutmayın ki son karar kişinin kendisine aittir ve fikirlere duyulması gereken saygı her şeyden önce gelir. 






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder